Çini ve Çini Sanatı

Çini, geçmişi oldukça eskiye dayanan süsleme unsurlarından bir tanesidir. İlk Müslüman Türk devleti olan Karahanlılar döneminde kullanılmaya başlayan çinin 1000 yıldan uzun süredir kullanıldığı bilinmektedir. Karahanlılar’dan sonra diğer Türk devletlerinin yoğun bir şekilde kullandığı bu duvar işleme sanatının zirvesi ise Osmanlı Devleti dönemindedir.

Cam ve seramik malzemelerin bir araya gelmesi ile oluşturulmuş su geçirmez bir levha olarak adlandırılmaktadır. Çininin bir yüzünün sırlı diğer yüzünün ise düz olması en değerli özelliklerindendir.

İznik Çinisi ve Çini Çeşitleri

Çininin çeşitleri oldukça farklı ve dikkat çekici olurken bu konuda akla gelen ilk seçenek İznik Çinisi olur. Osmanlı’da erken dönem sanatının en değerli unsuru olan bu çini çeşidi lacivert, turkuaz, siyah ve mavi renklerin ağırlığındadır. Duvarlarda bir süs eşyası olarak kullanılmasının yanı sıra süs ve mutfak eşyası olarak da tercih edilmiştir. Osmanlı’nın ilerleyen dönemlerinde renk ve şekil anlamında farklılaşan İznik Çinisi bugünlere ulaşabilen en özel duvar süslemeleridir.

Kütahya Çinisi
Osmanlı Dönemi çinicilik anlayışının bir yansıması olan Kütahya çinisi 14. yüzyıl ile birlikte gelişmeye başlamıştır. Payitahttan gelen çini talebini karşılamak adına açılan atölyelerde çok özel süslemeler yapılmıştır. İznik’te 18. yüzyıl ile birlikte çinicilik kültürü kaybolsa da Kütahya’da bu süsleme alanı varlığını sürdürmektedir.